Matlau'l-İtikâd fî Ma'rifeti'l-Mebdei ve'l-Meâd
Fuzûlî Türk edebiyatının en büyük şairlerindendir. Sadece Türkçe değil bir divan teşekkül ettirebilecek çapta Farsça ve Arapça şiirlerin de sahibidir. Kendisinden sonra bu vadide hareket edenleri derinden etkilemiştir. Fuzûlî'yi kuvvetli bir şair yapan etkenler kuşkusuz pek çoktur. Ancak onun şiirine derinlik veren hususlardan birisi de döneminin ilimlerini kitap telif edebilecek derecede tahsil etmiş olmasıdır. Ona göre; "İlimsiz şiir esası yok dîvar olur ve esassız dîvar gâyette bî-i'tibâr olur."
O, kendi ifadesine göre aşk şiirleri yazmış fakat bunların uzun ömürlü olmayacaklarını anlayınca gece gündüz çalışarak bütün ilimleri öğrenmiştir.
Fuzûlî'nin Arapça olarak kaleme alıp Matlau'l-i'tikâd fî ma'rifeti'lmebdei ve'l-meâd adını verdiği eseri felsefe ve kelâmın birleştirildiği bir kelâm risâlesidir. Bilgi, isbât-ı vâcib, insanlığın nübüvvet müessesesine olan ihtiyacı ve âhiret hayatının mevcudiyetinin birey ve toplum açısından önemi, özgün bir üslup ve bakış açısıyla verilmiştir.
Bu eser Fuzûlî'nin felsefe ve kelâma vâkıf olduğunun bir göstergesidir. Onun edebî kişiliğini anlamak, şiirlerinin arka planını çözebilmek için Matlau'l-i'tikâd'ın kavranması gerekir.
Uzun aradan sonra kitabı yeniden yayına hazırlarken teknik olarak yazım birliği sağlamaya gayret edilmiş, kaynak verilen kitaplar mümkün olduğunca görülmüş, hangi baskılarından istifade edildiği tespit edilmiş ve kaynak verilen pasajların yerleri görülmüş ve bu çerçevede emin olduğumuz bazı teknik eksiklikler tarafımızdan giderilmeye çalışılmıştır.
Kitabın sonuna kaynakça ve özellikle araştırmacıların istifadesini kolaylaştırmak için ayrıntılı dizin ilave edilmiştir.